Kısa bir süreliğine

yunusevren_evrenay

Yarın sabah erkenden Denizli’ye gidiyorum. Hem EFE’nin resmi bir işini halledeceğim hem de bir dönemime damgasını vuran Denizli’de tatil yapacağım (!)

Bu zaman zarfında Harun’da kalacağım. Bol bol dedikodu yapacağız, sabaha kadar çay içip sohbet edeceğiz :)

Cuma sabahı Turgut (TOK) hocamla Edebiyat Fakültesinde buluşacağım ve kendisiyle Osmanlıca dersine gireceğim. Denizli’ye her gidişimde 2 yılımı heba eden Fen-Edebiyat Fakültesine mutlaka uğrarım. Turgut Hocamı da görmeden asla dönmem.

Blog sayfamın Ocak ay’ı misafir kalemi Ramazan (TEKKOYUN)’la da buluşacağız elbet. Bloguma yazacağı yazıyla birlikte kullanmak için kendisiyle fotoğraf çekimi yapacağız :)

Cuma akşamı canım SUZİ’ nin pastasını, böreğini yemeğe evine gideceğim. Eski sınıf arkadaşlarım (kim kaldıysa artık) SUZİ’nin evinde toplanır muhtemelen. Lay lay lom yapar, eski günleri yad ederiz hep beraber :)

Cumartesi EGS Parka bowling oynamaya gideceğim mutlaka. İlk defa EGS Parkta sınıf arkadaşlarımla gitmiştik oynamaya. Son da oldu, bir daha oynamak kısmet olmadı bowlingi. Amma eğlenmiş, gülmüştük. Bu defa kafaya koydum, gideceğim.

Pamukkale’de okuduğum dönemde tek başına kaldığım evim Kalp Merkezinin oradaydı. Canım sıkıldığında kitabımı alır Kalp Merkezinin bahçesinde oturur, kendimi dinlerdim saatlerce. Moralim bozuk olduğunda, kendimi yalnız hissettiğimde gidip oturduğum ve Tavas yolundan geçen arabaların ışıklarını seyre daldığım bu -özel- yere bu sefer mutlaka gideceğim. Yine tek başıma gideceğim, yine saatlerce arabaların ışıklarına dalıp, yoldan hızla geçerken çıkardıkları sesleri dinleyeceğim. Dalıp gideceğim…

Akraba ziyaretleri vs vs vs diye Denizli programım uzayıp gidiyor. Ama Turgut Hocamla gireceğim ders, Suzi’yle büyük buluşma, Harun’la yapacağım sohbet beni en çok heyecanlandıranlar.

Bunca yazıdan sonra heveslenme DENİZLİ! Seni sevmiyorum, benim gönlüm AYDIN’da!

Not 1: Fotoğraf AYTEPE / Ağustos ’05
Not 2: Prens Tenes‘in iddiasına göre “deşifre ettiğim” isimler örgütlenip bana karşı birleşmişler. Kendisi de örgütün başıymış. Ayrıca iş yerindeki arkadaşları Y. Evren S. hayranı olmuşlar (kendisine rağmen) Bu yazımı da bloke etmek için çok uğraştı. Öyle ki iddiaya bile girdik. Ama eminim ben kazandım ! Çok da kötü bir şey çıkmadı değil mi ortaya ? Görüşmek üzere… :)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir