ATEŞ BÖCEĞİ ÇOCUKLARI

Yunus, Erhan ve Uğur… Onlar bundan yaklaşık 4 yıl önce Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı‘nın gezici öğrenim birimi Ateş Böceği Tırı‘yla tanışan şanslı öğrencilerden sadece üçü. e-vren günlüğü’nde yer almalarının sebebi ise bu sabah öğretmenlik stajımda yaşadığım güzel sürpriz. 2003-2004 eğitim öğretim yılında ilk gönüllülük tecrübem Ateş Böceği”yle onların okulunda tanışmıştım. Ve bir zamanların ilkoköğretim öğrencileriyle yıllar sonra lise sıralarında kesişti yollarımız. Çarşamba günleri Yunus, Erhan ve Uğur’un Edebiyat dersinde kitap okuma saatleri yapıyoruz. Onlarla 1 ders saati vakit geçiriyorum. Bugün sohbet esnasında konu döndü dolaştı ve Ateş Böceği Tırı’na geldi. Çocuklar şöyle bir hafızalarını yoklayıp beni hatırladılar. “Ama o zaman sakalınız vardı hocam” dediler :) Onlara dağıttığımız bir sponsor firmanın şeftali kokulu sabunlarını hala unutmamışlar. O sabunların şeftalili mi, kavunlu mu olduğu ne kadar çok tartışılmıştı :)

O zamanın Ateş Böceği sorumlusu Muhammer Abi,gönüllülük kanınıza bir bulaştı mı kurtulamazsınız demişti. O tır, öylesine büyülüydü ki benim için, onunla yaşadıklarımı, dolaştığım dört okulu, onlarca öğrenciyi, diğer gönüllü arkadaşlarla tırda oynadığımız jengayı hiç unutamıyorum. Ateş Böceği, ilk gönüllülük tecrübemdi. Sonrası çorap söküğü gibi geldi. Muhammer Abi haklı çıktı. O gün bugündür Toplum Gönüllüleri‘nden Deniz Feneri‘ne kadar “hayata” gönüllü oldum. Bakalım nereye kadar sürecek kanımdaki bu bitmez tükenmez gönüllülük iksiri.