Avrasyalı Olmak / Banu AVAR

Bu kitapta, 2005 sonbaharıyla 2006 yazı arasında TRT’de yayınlanan, Sınırlar Arasında adlı programda işlediğim 14 ülkeden gözlemleri, 14 ülkenin anılarını, acılarını ve masalsı kavuşmalarını bulacaksınız…” diyerek Avrasyalı Olmak kitabının içeriğini özetliyor Banu Avar, Okura İlk Not’ta.

Dedesinin memleketi Dağıstan‘dan Fidel Castro’nun Kübası’na kadar 14 ülkeyi dolaşıyor. Ve Banu Avar, insanı içine çeken, karşısına oturtup anlatıyor hissini veren başarılı üslubuyla bize Modern Medeniyetin gerçek yüzünü gösteriyor bir bir… Her yerde karşımıza Amerika başta olmak üzere Avrupa Birliği’nin oyunları çıkıyor. Masum insanlara sahip oldukları yer altı zenginlikleri, jeopolitik konumları yüzünden uygulanan ambargolar, katliamlar, işkenceler, yaptırımlar sorgulanıyor. Demokratikleştirme adı altında parçala böl taktikleri, hoşgörü bilinci adı altında Hıristiyanlaştırma çalışmaları vs. Her yerden Soros ve Sorosvari kuruluşlar sırıtıyor. Türkiye’deki organizasyonları çağrıştıran pek çok kötü tecrübeyi yaşıyor Orta Asya ve diğerleri. Hepsinde başrolde AB ve ABD. Banu Avar’ın görüştüğü, mikrofon uzattığı ezilmiş, horlanmış pek çok insanın ağzından “Türkiye’ye hayranlık, saygı” cümleleri dökülüyor. Yaşanan afetler, darbeler, zulümler sonrası dünyada onlara ilk koşan biz olmuşuz, bunları anlatıyorlar.
Banu AVAR’ı Seyretmek, Okumak, Tanımak

TRT’deki Sınırlar Arasında programında işlediği Nobel Ödüllerinin iç yüzüyle ilgili bölümü şaşkınlık ve hayranlıkla seyretmiştim. Baştan sona seyrettiğim ilk programıydı. Yüksek Lisans dersindeydik. Orhan Pamuk dahil, alınan ödülün ve ödüllendirilen kişilerin artık hiçbir değeri kalmamıştı gözümde. Yayınlanmış 3 kitabı var Avar’ın. Gündemdeki olaylar, Türkiye’ye karşı oynanan oyunlar hakkında bilinçlendirilmesi bakımından özellikle lise ve üniversite öğrencilerine öğretmenler tarafından mutlaka tavsiye edilmesi gereken kitaplar. Elinize aldığınız an, bir solukta okuyacağınızdan eminim. Ayrıca Banu Avar’ın üniversitelere söyleşilere katıldığını da biliyorum. Akdeniz Üniversitesi’nde görüştüğü öğrencilere “TRT’ye sahip çıkın” dediğini de duymuştum. Medyanın bir ülkeyi temelden değiştirecek güce sahip olduğunun altını çiziyordu. Zaten buna da kitabında sık sık değiniyor.

Avrupa Birliği, bizden istedikleri konusunda her zaman iki yüzlü davranıyor. Öyle ki kitabın daha ilk başında Banu Avar, tek dişi kalmış canavarın çifte standardına şu cümlelerle gönderme yapıyor:

Demokrasi projesini uygulayan sivil toplum örgütlerinin, Amerika’da veya Batı Avrupa’da faaliyet göstermeleri yasak. Amerika, dünyaya demokrasi ihraç ederken, ihraç malının Amerika’da kurulamayacağını sözleşmelere koyuyor. Demokrasi hareketleri sadece öteki ülkeler için var. Batıda böylesi faaliyetlere girmenin cezai müyyidesi var.

Hedefteki ülkelerde, önce ekonomi felç ediliyor. Bu iş demokrasi projeleriyle paralel yürütülüyor.

Para piyasaları dışarıdan gelen uluslararası vur-kaç tefecilerine açılıyor; özellştirme adı altında fabrikalar kapatılıyor; ulusal sanayi ve enerji kaynakları ele geçiriliyor.

Kaynak: s.12, Avrasyalı Olmak, Banu Avar, Truva Yay.