Önce ToG’landık, Sonra Dağıldık!

ADÜ ToG KAPANDI!

Adnan Menderes Üniversitesi Toplum Gönüllüleri Topluluğu‘nun 3. Dönem Koordinatörü Sadike KİRAZ‘dan beklenen açıklama geldi:

Adnan Menderes Üniversitesi / Aydın Topluluğu olarak Toplum Gönüllüleri Vakfı ve onunla ilintili her türlü etkinlik, eğitim ve proje ile ilisiğimizi süresiz kesmiş bulunmaktayız. Bilginize…

2004 Eylül’ünde 9 arkadaş düşe kalka kurmuştuk ADÜ ToG’u. Bizim gözbebeğimizdi. Hayallerimiz, projelerimiz vardı. İsmini önceden bulduğumuz ve kafaya koyduğumuz bütün projeleri gerçekleştirdik. Aşkla, heyecanla, kimi zaman zor durumlarda kalarak, kimi zaman büyük sevinçler yaşayarak bu günlere geldik. Kendi açımdan Toplum Gönüllüleri, gönüllülük bilincinin, proje üretme ve gerçekleştirme kabiliyetinin kazandırılması konusunda çok iyi bir okuldu bizim için. Ne var ki, “onaylamadığımız” bir şahıs ve kurumla isminin sürekli birlikte anılması “gönülleri” de yordu, ilişkileri de yıprattı ve kopmalar yaşandı; kazanılanları kaybettirdi. Projelerden çok “Soros” sorularıyla muhatap olmaya başlayınca, ben de oturup düşünmek zorunda kaldım. Görünürde iyi çalışmalar yapıyorduk evet ama madalyonun diğer yüzü bu kadar da renkli miydi? Bir zamanlar ADÜ ToG olarak sıkça kullandığımız Bu Yürek Sizin İçin Atıyor! sözü ne kadar doğruydu… Biz gençlerin yüreği toplum için atıyordu da, sosyal sorumluluğa sahip gençlerin bu yürek atışları üzerinden yeni bir dünya düzeni kurmak hedefleniyor olabilir miydi?

Yıllardır süren bir dedikodu, uluslararası bir organizasyonun resmi web sitesine yerleştirilen bir linkle ilk defa teyit edildi: Toplum Gönülüleri Vakfı, hiç de iyi bir imaja sahip olmayan Soros‘un Açık Toplum Enstitüsü ile aynı organizasyonda yer alıyordu. Para nereden gelirse gelsin başımızın üzerinde yeri var zihniyetine birer birer isyan bayrakları yükseldi üniversitelerin ToG Topluluklarından. Hazırlanan ortak bildirilerinin ardı arkası kesilmedi haftalarca. Çukurova Üniversitesi‘nin Vakıf’la bağlarını koparan kararını Akdeniz Üniversitesi Toplum Gönüllüsü öğrencilerinin “topluluklarını kapatma kararı” takip etti. Sözde şeffalık ve hesap verebilirlik iddiaları, ADÜ ToG’un geçen Perşembe akşamı kapanmasını da engelleyemedi. Birileri oyunun parçası olurken bomba teker teker ellerinde patladı.

BİR DEVİR SONA ERDİ!

Burası Türkiye’ydi; gençler sanılanın aksine bilinçliydi ve her biri ayrı ayrı “haklı olarak” hesap sordu. Yıllardır gençlik konseylerinde muhataplara yöneltilen ToG, Açık Toplum Enstitüsünden para alıyor mu?sorusu, hep “HAYIR” olarak cevaplandı. Ancak bugün gepgencfestival organizasyonu sonucu gençlerin ısrarla sorguladığı ve de karşı çıktığı başka bir durum var: ToG ve Soros’un Enstitüsü nasıl olur da ortak bir organizasyonda yer alabilir? Ortak organizasyon desteği sorunu, para girdisi’nin önüne geçti . Bu birlikteliği umursamaz zihniyetlere karşılık Açık Toplum Enstitüsü’nün yerine Türkiye düşmanı herhangi bir örgüt koyulduğunda bu “umursamaz mantığın” ne kadar da tehlikeli bir zihniyet olduğu daha net anlaşıldı. Pek çok duyarlı genç, tehlikeli ihtimalleri görmekte ve de tepkilerini ortaya koymakta gecikmedi: Yavaş yavaş ToG’lanan üniversite örgütleri birer birer dağılmaya başladı…