Melih Cevdet Anday’ın söyleşilerinde beni şaşırtan ayrıntılar

melih cevdet anday

Melih Cevdet Anday‘la gerçekleştirilen söyleşilerin bir araya toplandığı Dakika Atlamadan (Everest Yayınları) kitabı benim için 428 sayfalık dolu dolu bir yolculuktu. Günlükleri, söyleşi ve röportajları sanatçıları daha yakından tanıma imkanı sunduğu için çok önemserim. Bu kitap da Anday’ı daha yakından tanımamı sağladı.

Dakika Atlamadan’da beni şaşırtan bazı bölümleri bu yazıda paylaşacağım.

  • Örneğin ilki Anday’ın askerliğini Aydın’da yapmış olduğu. Bu konuda ayrıntılı bir bilgiye yer verilmemiş; Aydın’ın merkezindeki Topyatağı’nda mı yoksa ilçelerinden birinde mi vatani görevini yerine getirmiş; merak ettim.
  • “Sözcük, gerekseme, biçem” kelimelerini Türkçeye Melih Cevdet Anday kazandırdı. Anday, bu konuda şunları söylüyor: Ben epey yeni sözcük önermişimdir. (…) dil sorunu ile çok uğraştım, çok okudum. Dilimizin karakteristik yapısını tanımaktı niyetim, merakım. Konservatuardaki öğretmenliğimde bu birikim çok işime yaradı. Ama unutmayın ki beni bu meraka sürükleyen şair oluşumdu. Hangi dille ne yapılabileceğini bilmek zorundaydım. 
  • Anday’ın Mevlana’nın eserlerinin Türkçeye çevrilmesiyle ilgili yorumları da kitapta beni en çok şaşırtan bölümler arasında. Mevlana’yı şiir olarak Türkçeleştirmediğimizi, dilimize ve kafamıza getiremediğimizi söyleyen Anday, Mevlana’dan Türkçeye tercümelerde “insani bir sonuç çıkmadığı”nı dile getiriyor. Hatta söz konusu tercümelerle Mevlana’dan “Bütün insanları ilgilendirecek bir anlayış çıkmadığı”nı da ekliyor. “Peki İngilizler, Almanlar, Fransızlar ne buluyorlar Mevlana’da?” sorusuna da “Hepsi yalan onların” yanıtını veriyor.
  • Beni şaşırtan diğer bir konu da Anday’ın Garip akımının Orhan Veli’ye mal edilmesinin ardındaki gerçeği özetleyen şu sözleri: “Orhan Veli, ortak kitabımız Garip’in kapağında üçümüzün de adı bulunsun istiyordu fakat Oktay Rifat buna karşı geldi, böylece kitap ve aynı adı taşıyan akım Orhan Veli’nin adına bağlanmış oldu. Ama onun şairlik gücünü ve şiirimiz üzerindeki büyük etkisini başa almalı. Orhan Veli tek başına da olsa bir akım kuracak nitelik ve yetenekte bir şairdi.” 

Melih Cevdet Anday’ın şiir anlayışı:

Türk şiirinin önemli isimlerinden Anday’ın şiire ve Garip şiirine dair değerlendirmeleri de Dakika Atlamadan kitabında altını çizdiğim satırlar arasında. 

Anday şiir yazarken evinde bile yalnız kalmayı ve kimse tarafından görülmemeyi tercih etmektedir; bunu da “…imge avcılığına çıkıldığında en ufak bir gürültü bile zihni sarsabilir” cümleleriyle açıklıyor. Şiir yazarken o kadar yalnız ve kendisiyle baş başadır ki “Şiirime gelince bütün yazdıklarımım ben.” ifadesi her şeyi özetler.

Ona göre şiirin felsefe ve matematikle sıkı bir ilişkisi var. Bunu Anday’ın şu cümleleriyle anlıyoruz: “Şiir de ister istemez felsefeye bitişir.”; “Şiir en ufak ayrıntısına kadar bir matematiktir. Düpedüz ses matematiğidir.”

“Garip şiiri bir temizlik şiiridir.”

“Bizimki (Garip şiiri) odada okunacak şiirdir. Günlük konuşma gibidir. (…) Bizim şiirimizde alelade adamlar vardır.”

Evren’i Sosyal Ağlarda Takip E+

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir