Ramazan Görgüsüzleri

Belki de geleceğimi ciddi anlamda belirleyecek “ön haberler”den birini gündüz öğrendim. Olley! Harika tarzı tepkiler sergileyemedim haliyle. Ne bileyim, bir isteksizlik, bir keyifsizlik halindeyim…

Hüss‘le öğleden sonra sinemaya  Buz Devri 3‘ü seyretmeye gittik. Çok komikti, çok şirindi, pek keyifliydi :)

Akşamüzeri Ebruların Sultan’ı geldi. Kendisini ilk kez Aydın’da ağırladım. Aydın’la ilgili değerlendirmelerini akşam eve gelip bloguma yazmamamı tembihledi. Kısaca Aydın’ı beğenmedi :/ Höööööyt uleeeen! Bir zamanlar Denizli ve İzmir’e sancaklık eden, dağlarından yağ ovalarından bal akan, medeniyetler beşiği Aydınıma laf söyletemem :)

Ve yaklaşık iki saat önce yatsı ezanının semaya yayılmasıyla Ramazan-ı Şerif de yer yüzüne süzüldü. Bir ay sürecek huzurun yalnızca kalplerimizde, yuvalarımızda değil; tüm dünyanın karanlık noktalarında, savaş içindeki kentlerinde de yaşanmasını can-ı gönülden diliyorum.

Malum, Ramazan gelince ulu orta yiyip içen insanlar oruç tutanların dikkatini çeker. Bu durum doğaldır da doğal olmayan ibadetini yerine getirenlerin karşısında saygısızca pöfür pöfür sigara ve lıkır lıkır su içen ya da görgüsüzce yiyenlerdir :) Elin hıristiyan japonu, ingilizi müslüman ülkenin müslüman insanları gündüzleri yiyip içmiyormuş diye dışarıda yiyip içmekten “arlanırken” bizim kendi insanımız daha bir ulu ortalılaşır bu konuda.

Asıl görgüsüzlüğü bir de dindar kesimimiz sergiler. Oruç’un bir anlamı da aç’ın, fukaranın halinden anlamaktır lakin gelin görün ki abartılan alış verişler, abartılan yemek sofraları arasında fakir fukaranın açlığı kaynar gider. Zenginler yine zenginlerle, jetgiller sadece jetgillerle, üst tabaka insanları kendi aralarında iftarlar düzenlerler. Fakirlere kala kala belediyelerin iftar çadırlarında dakikalarca sıra beklemek kalır. Çok az insan da orucunu açınca ya aç-susuz kalmak ne kadar zormuş. Fakir fukaranın halini şimdi daha iyi anladım, artık onları gözetip kollayacağım der. Ramazan’ın göz alıcı, gıpta ettirici alış veriş poşetleri fakir fukaranın gözleri önünde arz-ı endam ederek geçer 1 ay boyunca.

Her neyse.. Herkes kendinden mesul. Allah’la kul arasına girilmez derler de benim tüylerimi diken diken ederler; en iyisi mi böylesi olağan üstü güçleri sergilememek. Ama benim bildiğim ve inandığım bir şey var:

[important color=blue title=””]İbadetini yapan insana karşı onun ibadetini zedeleyecek, onu sıkıntıya sokacak her türlü “karşı davranış” modern dünyanın medeni insanına yakışmayan bir insanlık suçu, bir insan hakları ihlalidir.[/important]

Benim canım Ramazan’ım, gelişini bir kere daha bu sayfalara not düşmekten büyük mutluluk duydum. Herkese Hayırlı Ramazanlar…

evrengunlugu.net, 5. yılında sosyal sorumluluk gereği Türkiye Omurilik Felçlileri Derneğinin kampanya ve projelerini destekleme kararı almıştır. Ziyaretçilerini de TOFD’a destek olmaya davet etmektedir. TOFD’a ulaşın; gönüllü olun; 3430‘a boş bir sms atarak “Akülü Tekerlekli Sandalye Kampanyası”na 5 TL’lik bağışta bulunun.

7 Comments

  1. Hoşgörünün böylesine ön planda olduğu bir ayda pide kuyruğunda birbiriyle tartışıp oruçlu ağızlara yakışmayan lafların kol gezdiği, tutmayanların uluorta yiyip içerek saygısızlık ettiği, tutanların da sokak ortası oruç tutmuyor diye adam dövdüğü haberlerinden uzak bir ramazan olur inşallah.. İnşallah sadece güzellikten, orucun verdiği muhabbetten, iftar ve sahur sofralarında eşi dostu bir araya getirip kaynaşmalara vesile edişinden, fakirin tokluğu tokun açlığı imtihan edişinden konuşuruz.. Herkese bereketli ve hayırlı bir ramazan diliyorum..

  2. sevgili Evren sana ve takipçilerine HAYIRLI RAMAZANLAR… birde ”İbadetini yapan insana karşı onun ibadetini zedeleyecek, onu sıkıntıya sokacak her türlü karşı davranış”a meyilli insanlardan uzak olmanız temennilerimle…

  3. İşte bu çift taraflı bakış açını çok seviyorum. İbadetini yerine getiren kesimde de getirmeyen kesimde de benzeri hatalar, saygısızlıklar ve düzeltilmesi gerekli unsurlar vardır ve bir tarafa yakın olup diğer tarafı karalarken kendi gibi insanların hatalarını yoksaymak yanlış ötesi yanlıştır bana göre.

    SAFİYE SULTAN’a saygı ile HAYIRLI RAMAZANLAR…

  4. Çok hoş yerinde bir yazı kaleme almışsın..Okurken evet evet kesinlikle katılıyorum aynen böyle demekten geri alamadım kendimi..
    Özellikle şu görgüsüzler kısımlarındaki tanımlamalarına.
    kimse kimseyi bir şeylere zorlamaz zorlayamaz hakkı da yoktur ama saygı denen önemli bir mevzuu var ortada.. Ona sahip olmak güzel erdemlice bir davranış.. Olabilene tabii..

  5. öncelikle bende hayırlı ramazanlar diliyorum…
    yılın sadece 1 ayı ramazan olduğu için hatırlanan yoksulları kimsesizleri doyurma telaşı bana çok ters geliyor neden sadece bu ay hatırlanıyor geride kalan 11 ay boyunca sokakda yaşayan kışın soğukda sıcacaık çorbaya muhtaç kalan insanlar neden sadece bu ay (sözde)değer görüyor. Gözlerimizi açmalıyız yoksulluğun kimsesizliğin her an herkesin başına gelebileceğini bilerek yardımlarımızı sofralarımızı sevgimizi saygımızı her zaman herkese yürekden ulaştırmalıyız…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir