Öğle Yemeği Buluşmaları

Akşam telefonumu şarja takmayı akıl etmiştim de alarmı kurmayı akıl edememiştim. Safiye Sultan Evren, saat 7’yi 10 geçiyor diye uyandırmasa öğleye kadar uyuyabilirdim :) Her sabah 06.50’de kalkıp anca hazırlanan biri olarak panikleyip nasıl kalktım, nasıl hazırlandım ve kahvaltımı hangi ara yaptım hatırlamıyorum :)

Bugünkü öğle arası için randevum 11. sınıflarlaydı. Geçen haftadan e.posta adreslerine bilgileri göndermiş, 26 Kasım Çarşamba günkü öğle yemeğini okulda onlarla birlikte yemek istediğimi söylemiştim. Bir öğrencim buradaki Evren Hocadan farklı olduğunuzu düşünüyorum demişti. Sanki okulda mecburen daha resmi davrandığımı dile getirmişti. Onlarla haftasonları sinemeya ya da parka gitmek isteyişimin, bu hafta öğle yemeğini onlarla beraber yeme fikrimin asıl sebebi algıladıklarının ötesindekini gösterebilmekti. Elimden geldiğince klasik bir öğretmen gibi davranmamaya çalışsam da zannediyorum o bir türlü barışamadığım takım elbise aramıza set çekiyor. Rahatlığı ve özgürlüğü seviyorum; ruhum aykırılıktan yana. Hal böyle olunca aslında hiç de farkım olmadığını düşündüğüm gençlerin karşısında uzaylı bir varlık gibi görünebiliyorum :)

Günler geçtiktçe her öğrencimi daha yakından tanıyorum. Hepsinin ayrı bir hikayesi, ayrı bir dünyası var. Konuştukça, paylaştıkça, birlikte vakit geçirdikçe farklı özellik ve yönlerini keşfediyorum. Karşılaştığım bazı gerçekler beni mutlu ederken, hayatlarına dair bazı ayrıntılar da ister istemez üzülmeme sebep olabiliyor. Akıl vermek, öğütte bulunmak bana sevimsiz geliyor; bu sebeple dertlerine karşılık kurduğum cümlelere çok dikkat etmeye çalışıyorum. Sanki  çoğunun o yaşta yaşadıkları “yazsa roman olur” tarzında…

Akşam Ziya ile, askere giderken yanında götürmesi gereken eşyaların listesini yaptık. Geçen yılki halimi hatırladım. “Adı üstünde, gerçekten de -kısa- dönemmiş” dedim. Askerdeki dolabımın resmini bile çizdim; içinde ne var ne yoksa dünmüş gibi gözümde canlandırabildim. Cuma günü okul çıkışı listedekileri almaya gideceğiz. Geçen yıl, Harun’la beraber yapmıştık asker alışverişimi. Askerdeki günlerimi, asker dolabımı hatırlarken ve o günleri yad ederken asker arkadaşlarımı özlediğimi de farkettim. O muhabbetler bu gün yapılamıyor ne yazık ki.

5 Comments

  1. Merhaba,
    Türkiye’de sadece bir ‘şey’ olmanın bile zor olduğu düşünülürse, öğretmen olmak bir de öğrencilerinin sevgili öğretmeni olmak hayli zor zanaat. Kendinizi devamlı geliştirmeye çalışmanızı da takdirle karşılıyorum.
    Saygılarımla,

    Not: Bu arada asker arkadaşlarınızı özlediğiniz söylemişsiniz. Asker arkadaşlığı konulu sosyal bir ağ olan garnizone.com a bir bakın derim. Özlediğiniz asker arkadaşlarınızla karşılaşabilirsiniz.

  2. merhaba evren hocam ben ayşe sizin fotoğraf tarzınıza hayranım.sizin gibi öğretmenim olduğu için çok mutluyum size hayranım

  3. Öğrencin iyi tespit etmiş ”Buradaki evren hocadan farklı biri olduğunu” …

    Blogger olmakla ,öğretmenlik birbirine girmiş gibi geldi bana :)

  4. Çok şanslı öğrencileriniz var:) Hiç unutamayacakları öğretmenleri olarak yıllar sonra bile gülümsenerek hatırlanacağından hiç şüphem yok Evrencim…En güzel kazanç bu değilmidirki zaten hep güzel anılmak,güzel anılarla hatırlanmak…Kardeşinin gidişine az kaldı galiba..O alışverişler hazırlıklar…Belki asker ablası olduğumdan çok duygusallaşıyorum senden bunları duydukca…Tekrar gibi olucak ama Sağ salim gidip gelmesini diliyorum kardeşinin…Allah ocaklara ateş düşürmesinn..Çok seviyoruz galiba kardeşlerimizi allahım ayırmasın hiçbirimizi..İyi yolculuklar şimdiden kardeşine ve sizlere özelliklede annenize sabırlar diliyorumm..

    Kayseriden Sevgiler..

  5. Evren öğrencilerine söyledin mi mesela burayı? Merak ettim. Herhalde ben olsam söylemezdim de:)
    Olmadı böyle bir öğretmenimiz anlatalım derdimizi isyanımızı askımızı. sanslı cocuklarmış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir