Dijital zehirlenme ve beyin çürümesi (brain rot)

Türkçede “beyin çürümesi/beyin erimesi” olarak karşılık bulan “brain rot” kavramını ilk duyduğumda irkilmedim değil. Ancak sebeplerini ve belirtilerini okuyunca da şaşırmadım açıkçası. Çünkü telefon ve bilgisayar ekranında saatlerimizi pasif bir şekilde cömertçe harcamanın elbet bir faturası olacaktı. Bu kadar ekran ışığı, kaydırmalar, boşuna geçirilen edilgen zaman karşısında okumayan, yazmayan, düşünmeyen, üretmeyen beynimizin çürümemesi zaten anormal olurdu. Bu arada brain rot ile kast edilen fiziksel bir beyin çürümesi değil. Bu ayrıntı az da olsa içimizi rahatlatıp hemen Instagram hikâyerine geçiş yapmayalım ;) Konunun ayrıntılarına şu soruyla geçiş yapayım: Dün akşam kaydırdığımız yüzlerce reels’ın hangisini hatırlıyoruz? Hemen hemen hiçbirini. Çünkü çoğunlukla düşük değerli sosyal medya içerikleri tüketiyoruz.

Continue reading →

Yazıya yeniden hayat veren teknik: Metin değiştirim

Kendimi bildim bileli yazan biri olarak son on yılım yoğun şekilde redaksiyon yaparak geçiyor. Redaksiyon yapmak, benim için bulmaca gibi ve inanılmaz bir tutku. Hem yazmaktan hem de metinlerle oynayıp onları düzeltmekten büyük zevk alıyorum. Birgün redaksiyon üzerine ayrıntılı bir yazı yazmayı planlıyorum. O yazıyı yazana kadar, ön hazırlık olması adına, ayrıca bir metni yenilemek ya da daha güçlü hâle getirmek için neler yapılması gerektiğini merak edenlere yol göstermesi için “metin değiştirim” kavramından bahsedeceğim.

Continue reading →

Günümüz evliliklerinin sınavı: İnternet

İnternet evli bireyler arasında iletişime engel olur mu? Kamuran Yazgan’ın bu sorudan yola çıkarak hazırladığı Evli Bireylerin İnternet Kullanımının Birbirleriyle Olan İletişimlerine Etkisi başlıklı yüksek lisans tezi Google Alerts sayesinde e-postama düşünce ilgimi çekip okudum ve bununla ilgili blogda yazmak istedim. (Tezde Yazgan’ın e-posta bilgisine ulaşamadım, umarım blog yazımdan bir şekilde haberdar olur. Çalışmasından dolayı kendisini tebrik ederim.) Evli çiftlerin birbirleriyle olan iletişimlerinde internetin etkisine odaklanılan tezde, uzun saatleri aşan internet kullanımının çiftlerin iletişimini nasıl etkilediği analiz edilirken evlilik üzerindeki sonuçları ortaya koyulmaya çalışılıyor.

Continue reading →

Yazmanın bana kazandırdığı 7 farkındalık

Temmuzdan beri her gün yazmaya devam ediyorum. Ayrıntılarını daha önce burada da paylaştığım, her gün yarım saat aralıksız yazmanın bendeki etkileri, derin oldu. Yazılacak olanı önceden belirlemeden, kâğıdın başına oturup aklına geleni, ara vermeden yazmak, insanın kendisine ve zihninin kıvrımlarına yolculuğuna öyle büyük bir yardımda bulunuyor ki… O yarım saatlik yazma sürecinde düşün(e)mediklerimi düşünmeye, kendimle ve hayatla ilgili fark etmediklerimi fark etmeye, en önemlisi de olayları ve duygularımı daha net anlayabilmeye başladım. Yaklaşık üç aydır uyguladığım bu yazma tekniği, bu kadar kısa bir sürede bende bazı önemli farkındalıkları sağladıysa, yazmaya düzenli devam etmem durumunda bunun bir yıl sonraki, yıllar sonraki etkilerinin çok daha olumlu olacağını düşünüyorum. Peki, her gün ve aralıksız yazmanın bendeki ilk olumlu etkileri neler oldu?

Continue reading →

Canan Maktal İmzasıyla, Dergiden Sergiye 25 Kadının Hikâyesi

Eylül’ün 14’ü olmasına rağmen, yazın ortasındaymışcasına çok sıcak bir cumartesiydi. Öyle ki kahvaltıydı, kahve keyfiydi derken öğlen çıkabildim dışarıya. Programımda eylül sonu kapanacak olan üç sergi vardı. Aşırı sıcak, metro durağı hesaplama hatamla birleşti ve üç sergiye de Haliç metrosundan Şişhane yokuşunu tırmanarak ulaştım. Canan Maktal’ın “Özgür Bir Ruha Pranga Vurulamaz!” isimli ilk kişisel sergisi, ikinci ama en keyif aldığım adresti.

Continue reading →

Medya ve Tüketim Kültürüne Yeni Bir Perspektif: Duydun mu? Sergisi

Son birkaç yıldır sergileri daha çok dolaşır oldum. Sanatın izinde ve içinde olmayı oldum olası severdim ancak son dönem, sanırım en çok insanlardan arınabilmemi sağladığı için daha çok sergi gezmeye başladım ;) Çoğu sergi ziyaretimi Instagram profilimde paylaşıyorum ama bundan sonra blogda da sergilerin bendeki izlerini yazacağım. Bugün, Gümüşsuyu’nda bulunan sanat galerisi Brieflyart‘taydım. Galeri, 31 Ağustos’ta açılışı yapılan ve 20 Eylül’e kadar açık olacak Duydun mu? isimli karma sergiye ev sahipliği yapıyor.

Continue reading →